AŞKIN EN ESKİ HALİ 
AŞKIN EN ESKİ HALİ
90’lar… Müziğin, sadece bir arka planda çalan ses değil, bir yaşam tarzı olduğu yıllardı. O dönemde müzik dinlemek, sadece bir şarkıyı dinlemekten çok daha fazlasıydı. Kasetler… Her biri birer müzik hazinesi, her biri birer anıydı. O yıllarda müzik dinlemek, bir sanat eserini taşımak gibiydi. Ve işte bu kasetler, nostaljik birer müzik parçasından çok daha fazlasıydı.
O dönemde kasetçiler, mahallenin en değerli mekânlarıydı. Her sokağın başında, her alışveriş caddesinin bir köşesinde, kasetçi dükkanları bulmak mümkündü. Kasetçiler, yeni çıkan albümlerin veya popüler şarkıların kasetlerini satmanın yanı sıra, en eğlenceli işlerini “karışık kaset” yapmaktı.
Karışık kaset, kişisel bir müzik yolculuğu gibi düşünülebilir. Kendi favori şarkılarınla dolu bir kaset, birine hediye edildiğinde anlamlı bir hatıra olurdu. “Şu şarkıyı da eklesene, bu şarkı da çok iyi!” diye bir sohbet başlar, saatlerce şarkılar arasında gezilirdi. Hangi şarkı hangi sırayla yer alacak, hangi sanatçı önce gelmeli — bunlar ciddi bir meseleydi. Kaset doldurulurken, tam da bu anların keyfi yaşanır, müzikseverlerin ruhunu yansıtan karışımlar yapılırdı.
Kasetçi dükkânlarına gidip, kasetin üzerine kendi seçtiğin şarkıları doldurtturduğun zamanlar… Bu, bir tür kişisel müzik kürasyonu gibiydi. Dükkan sahipleri, müzikle ilgili her detayı bilirlerdi. Hangi şarkıların daha popüler olduğunu, hangilerinin hit olduğunu… Müşteriler ise kasetini almadan önce kasetçiyle şarkı listesi üzerinde uzun uzun sohbet ederlerdi.
Ve sonra, bekleme anı başlardı. Kasetin üzerine şarkılar kaydedilene kadar geçirdiğin birkaç dakika, tam anlamıyla sabırsızlıkla dolu olurdu. Kasetçi “hazır” dediğinde ise o müzik kaseti, senin için bir hazineye dönüşürdü. Yeni bir dönem başlamış olurdu.
O dönemin bir diğer güzel yanı, kasetlerin her zaman anılarla dolu olmasıydı. Bir kaset, bir yaz tatilinin, ilk aşık olmanın, arkadaşlarla geçirilen bir gecenin, en unutulmaz anların sesi olabiliyordu. Çünkü o kasetlerin her birini kaydetmek, sadece şarkı dinlemek değil, anılarını biriktirmekti. Kasetlerdeki her tıkırtı, her müzik geçişi, senin hayatında bir iz bırakırdı. O yüzden dinlerken sadece şarkıyı değil, o zamanları da tekrar yaşardık.
90’ların kaset kültürü, nostaljik bir yolculuğa çıkarıyor bizi. Soft Radyo, işte bu dönemi hatırlatan bir yayın. “Aşkın en eski hali”ni dinlerken, kasetlerin o eski hissini ve müzikle yaşanan o eşsiz anları tekrar hatırlıyoruz. Bugün, teknolojinin geldiği noktada müzik sadece dijital formatlarda olsa da, o eski kasetler hala birer nostaljik hazine olarak hafızalarda yaşıyor.
Sosyal medyada bizi takip etmeyi unutmayın!
